30 Ocak 2008 Çarşamba

SAHNE 2: Damat bey nihayet elindeki anahtarla kapıyı açmaya yeltenir.Kamera ellere odaklanır.Dışarıdaki gürültüler yerini yavaş yavaş sessizliğe bırakmaktadır ama henüz tam bir sükunet hakim olmamıştır ortalığa...
SAHNE 3: Yeni yuvanın kapısı hafifçe aralanır.İçeriden yeni mobilyalaa ait taze vernik kokusu yayılır.Gelin ve damat gün boyunca ilk kez göz göze gelirler.Binlerce gözün yüzlerindeki izlerini bir an önce silmeye çalışır gibidirler.Gelinin dudaklarındaki kan kırmızı ruj gevşemek üzeredir.Özel olarak yapılmış "gelin başı"dağılmaya yüz tutmuştur.İkisi de yorgun ve bitkindir.Bir an birer yabancı gibi bakarlar birbirlerine.Burunlarına vuran vernik kokusuyla ikisinin de aklı uzaklara kayıp gider.
SAHNE 4: Ailelerini uzun uğraşlardan sonra ikna ettikleri günün ertesinde çıktıkları güzel yolculuğun ana temesıdır vernin kokusu.Hep birlikte,mobilyalar konusunda hayati kararlar verilir.Ankara mı,inegölmü?klasik mi,modern mi?istikbal mi?kelebek mi?uzun süren tartışmalar bir kaç hafta sonunu alan büyük mobilya mağazalarının her katını gezmeler....Oturma grubu,yatak odası takımı,taksitlerin planlanması.....Yeni tutulan evin odaları için ölçüler alınması...Mobilyacıların tok sesli vaatleri....Anneler ve babaların çocukları için en güzelini yapma telaşı ve içlerinde duydukları mutluluk,yakın plan çekimlerde seyirciye hisstettirilir.Mobilyaların kaplamasını inceden inceye yoklayan bir anne fragmanı,çek defterini tatlı bir telaşla karıştıranbab fragmanı araya yerleştirilir.Tüm bu olanları kesin bie vernik kokusuyla hatırlar gelin ve damat.Perdelerin dikilip hazırlanması,gelinliğin beğenilmesi damatlığın seçilmesi gibi küçük detaylar ise son haftaya bırakılır.Mobilyaların yetişmesinin üzerine,düğün salonunun boş olduğu hafta sonunun gözetilmesi,gelinlik satılan mağazalarda yeni akrabalar arasındaki küçük tartışmalar ve damatlığın modeline karar verilirken yaşanan küçük pürüzler gibi sorunlarla kaybedilen günler toplanınca,gelin ve damadın iki kesin vernik kokusu arasında,yaklaşık bie mevsim süren tatlı bekleyişi özellikle mevsim değişikliğini haber veren çevre detaylarıyla seyirciye anlatılır...
SAHNE5: Birbirlerini seven ve ebediyen sevmeye niyetli iki genç insanın yeni yuvalarındaki ilk akşamları,her detayı düşünülmüş,büyük bir zevkle ve ihtişamla döşenmiş yatak odasının kapısına kadar resmedilmelidir.Nihayet mahalledeki gürültü tam anlamıyla sessizlenmiş,kalabalık dağılmıştır.Gelin hanımın gelinlikle şehrin mühim yerlerini gezdirilmesi işlemi sırasında yaşadıkları,ona ancak şimdi hissedebildiği bir yorgunluğa mal olmuştur.Damat beyin takı töreni için uzun süre ayakta beklemesinden hem önce hem sonra katlanmak zorunda kaldığı,dörtlüleri yanar halde şehrin ana caddelerini gezen uzun araba konvoylarından yükselen korna seslerinin uğultusu ve trafik gürültüsü ne zamandır unuttuğu baş ağrısını tetiklemiştir.Hafif bir mide bulantısı da hissetmektedir...
SAHNE 6:
Halsiz düştüklri odanın karşı köşelerine sızıp kalan gelin ve damadın görüntüleri yavaşça flulaşır.ekran yavaş yavaş kararırken,düğün salonunda yaklaşık bir buçuk saat çatal,kaşık sesleri ve mırıldanmalar arasında kendisini dinletmeye çalışan hoca efendinin söylediği hadis_i şerif,ekrana sihay zemin üzerinde bayaz karakterlerle yazılır..."kolaylaştırırınız,zorlaştırmaayınız!"